NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
عِيسَى بْنُ
يُونُسَ حَدَّثَنَا
الْأَعْمَشُ
عَنْ أَبِي
سُفْيَانَ
عَنْ جَابِرِ
بْنِ عَبْدِ
اللَّهِ قَالَ
سَمِعْتُ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَقُولُ
قَبْلَ مَوْتِهِ
بِثَلَاثٍ
قَالَ لَا
يَمُوتُ
أَحَدُكُمْ
إِلَّا
وَهُوَ
يُحْسِنُ
الظَّنَّ
بِاللَّهِ
Cabir b. Abdullah'dan
demiştir ki:
Ben Rasûlullah
(s.a.v.)'i; ölümünden üç (gün) önce (şöyle) derken işittim:
“(Sizden) Biriniz
Allah'a hüsnü zan etmekten başka bir halde ölmesin."
İzah:
Müslim, cenne; İbn
Mâce, zühd
İmam Şafiî âlimlerinden
Nevevî'nin Şeriıü'l-Mühezzeb isimli eserin-deki açıklamasında, Allah'a hüsnü
zan beslemek "Allah'ın kıyamet gününde mü'm in kulları için hazırladığı
nimetlerini, onun merhametini, va'dini, affını, keremini bildiren âyetleri ve
sahih hadisleri düşünerek, onun kendisine merhamet ve lütufla muamele
edeceğini ummak" demektir. Nitekim yüce Allah bir hadisi kudsisinde:
"Ben kuluma bana olan zannına göre muamele ederim"[Buhârî, tevhid;
Müslim, zikr] buyuruyor. Ulemanın büyük çoğunluğuna göre, mevzumuzu teşkil eden
hadis-i şeriften kasdedi-len manâ budur.
Ancak Hattâbî Cumhurun
bu görüşünden ayrılarak bu"... Hadis-i şerife güzel amel işleyiniz ki,
Rabbınıza olan zannınız da güzelleşsin. Güzel ameller işleyenin Rabbine karşı
olan zannı da güzelleşir. Kötü ameller işleyen kimsenin Rabbine olan zannı da
kötüleşir-" diye manâ vermiştir. Gerçekten Hattâbî'nin bu te'vili yabana
atılamaz. Çünkü salih ameller imanı artırır, kalbi nurlandırır, şeytanın
hilelerini bozar. Neticede sahibine Allah'ın rahmeti için ümit verir. Allah'a
karşı hüsnü zan besletir. Nitekim bir hadiste "Allah'a en büyük hüznü
zannın ona güzelce ibadette bulunmak olduğu" bildiriliyor.[Tirmizi, davat;
Ahmed b. Hanbel 11-297, 304, 359, 408, 491.]
RafTye göre, bu hadis-i
şerifte tevbeye ve her türlü zulmü terke teşvik vardır. Çünkü, her türlü zulmü
terkedip hakkıyla tevbe eden bir kimsenin kalbinde Allah'a karşı hüsnü zan
doğar ve onun rahmetine karşı içinde ümit ışıkları belirir.